Kuşların cıvıltısı yahut taze ekmek kokusu yerine
bombanın sesine uyanmak, her yerin toz kaplaması, ardından silah sesleri,
tanımadığınız askerler ve naraları evet evet hayali bile dehşet verirken hatta
bu cümleleri okurken tüylerimiz ürperirken bunu yaşayan masum çocuklar hiç
düşündü mü insanlık bunları… Ne kadar hissedebildik korkularını,
çaresizliklerini, yalnızlıklarını…. Konuşamıyoruz değil mi ve belki de
izlemekten kaçındığımız gibi okumaktan hissetmekten kaçıyoruz yine… Nereye
kadar kaçacağız peki?
Savaşa
uyanan çocuklar. Sabah sıcacık yataktan öpücükle kaldırdığımız çocuklarımız
savaşa uyanıyor artık. Annesini, babasını,kardeşlerini,arkadaşlarını,okulunu,öğretmenlerini,oyuncaklarını ve en önemlisi geleceklerini
kaybeden çocuklar onlar… Onlar bizim çocuklarımız; biz doğurmadık, büyütmedik,aynı
dili dini paylaşmıyoruz kabul etmediğimiz çocuklarımız…
Ölüm;
sen çok soğuksun… Senden her canlı korkarken masum çocuklar ne yapsın?
Çaresizliğin
içinde, şiddete maruz kalıyorlar hem de aklımızın alamayacağı kadar çirkin ve
korkunç şiddetler…Oysa onlar oyun oynamalı sokaklarda …Uçurtma uçurmalı
gökyüzünde. Ellerinde ne olduğunu bilmediği bir silahla bulurlar bazen
kendilerini ve çirkin bir oyunun içinde oynatılırlar… Mavi gökyüzleri
karartılan, pembe teni al kana boyanan çocuklar affedin demeye dilim varmıyor bizi…
Sizden
ömrünüzü, sevdiklerinizi, yaşanmamışlıklarınızı çalan yetişkinler ; yıllar
sonra sizde bıraktıkları eserlerle gurur duyacak kadar bencil, vicdansız, ruhsuz
yetişkinler bilmez mi ki kendi gibi canavarlar yetiştirdiklerini….Size
sorsalar büyümek istemezsiniz eminim. Hiçliğin ortasında bırakılmış bir çocuk
ne yapabilir soruyorum ?
Savaşın
etkilerini yaşamları boyu taşıyacak olan sizler bizi affetmeyeceksiniz hakkınız
da var biliyorum. Yetişkinler her şeyi düzelmiş görseler de rüyalarınızda,
oyunlarınızda savaşın izleri olacak biliyorum
0 yorum on "Savaşa Uyanan Çocuklar"
Yorum Gönder