16 Mart 2017 Perşembe

ÇALMA DAVRANIŞI VE ÇOCUK

0 yorum
Çalma davranışı
Hepimizin hayatında başkasına ait olan ama kendimizin gibi aldığımız bir kalem, silgi, şeker, oyuncak gibi anılar vardır.Peki bu gerçekten bir çalma mıdır? Yoksa çalmaya giden yoldaki sessiz bir adımıdır? Her alma hırsızlık mıdır?
İşte bu makalemde buna değinmek istedim. Çünkü annelerin korkulu rüyasıdır özellikle okul öncesi dönemde sosyalleşen çocuğumuzda bu gibi durumlarla karşılaşma durumu artar.
Sevgili anneler ve babalar öncelikle bilmemiz gereken bir durum var okul öncesi dönemde çocuğumuz BENMERKEZCİ dönem içerisindedir. Peki benmerkezci ne demek; Çocuk bu dönemde dünyanın merkezinde sadece kendisi olduğunu düşünür ve her şeyin onun etrafında döndüğünü zanneder.Başkasına ait olan oyuncakların ve diğer eşyaların kendisine ait olduğunu düşünür. Bu nedenle sormadan alır sahiplenir.


 Bu tür sahiplenmeye çalma ve hırsızlık diyemeyiz. Ancak bu durumu dikkate alıp gereken önlemleri  almazsak ilerde ciddi çalma eylemlerini görebiliriz.
 6-7 yaşına kadar çocuğun bu çeşit eylemleri, çalmak olarak kabul edilmemelidir. Mülkiyet hissi gerçek anlamda ancak 7-8 yaştan sonra gelişeceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Oyun çağındaki çocuk kendi oyuncaklarını bırakır, başkalarının oyuncaklarını alır. İstendiğinde vermez. 6-8 yaşlarında ve hatta daha da büyük çocuklarda anne babalarına ait değerli ya da değersiz eşyaları alıp saklamak sık görülen bir davranış olarak görülür.

Okul öncesi dönemde görülen başkasının eşyasını alma  
Yaş dönemi özellikleri
Benmerkezcilik
Özenme, beğenme
Başkasının eşyası olduğunu anlamakta zorluk
İnat ve ısrar sebep olabilir.


Çalma Davranışlarının Altında Yatan Nedenler
Mülkiyet kavramının oluşmamış olması
İlgi çekme ihtiyacı
İhtiyacını karşılama isteği
Aşırı otoriteye tepki
Ev içi huzursuzluk
Olumsuz rol model olma
Olumsuz çizgi film ve filmler
Olumsuz arkadaş ortamı
Diğer insanların sahip olduğuna sahip olamama
Dürtüsellik
Arkadaşını  cezalandırma isteği
Anne babaya verilen tepki
Travmalar  
Çalma hazzı (kleptomani)
Sosyal çevre


Anne Babalar Ne Yapmalı?
Telaşe edilmemeli
Çocuk yargılanmamalı
Hırsız etiketlemesi yapılmamalı
"Benim" ve "başkasının" kavramlarını çocuğa öğretmeli.
"İzin alma" yı öğretmeli ve rol model olunmalı.
Çocuğa ait olan varlıklara saygı göstermeli, gerekirse izin alınarak alınmalı.
Hırsızlıkla itam edilmemeli.
Ceza asla uygulanmamalı.

Sevgi ilgi gösterilmeli.
7-8 yaşından itibaren düzenli harçlık verilmesi
İhtiyaçlarının karşılanması.
Ödünç eşya nasıl istenilirin öğretilmesi.
İzinsiz alınan eşyanın özür diletilmeyi öğretilerek teslim edilmesinin sağlanması gerek.



Tekrar görüşünceye kadar esen kalın...

14 Mart 2017 Salı

GEBELİKTE SABAH BULANTILARI

0 yorum
Gebelikte genelde sabah bulantıları vardır. Hamileliğin ilk haftalarında görülmeye başlar ve bazen kusmaya kadar gider.Beslenme de zorluğuna neden olan bir durumdur. Gebeler bu yaşanan sabah bulantılarından bazen çok olumsuz etkilenirler ve herkes yeni bir yöntem önerir. Bu bazen durumu daha da zorlaştırır.
Sabah bulantıları, gebeliğin 4-8. haftalarında genellikle sık görülen bir durumdur. Hamileliğin 16. haftasından itibaren genellikle düzelir. Ama bazı anne adaylarında gebelik boyunca sürebilir. Mide bulantısı, baş dönmesi, kusmalar, bazı besinlerden iğrenme gibi belirtiler görülebilinir. Bu belirtiler genellikle sabahın ilk saatlerinde daha çok yaşanır.
Hamileliğinizin ilk döneminde vücudunuzda çok büyük oranda hormonal değişiklikler vardır. Özellikle HCG ve Östrojen hormonlarındaki yükselişin mide bulantısını tetiklediği düşünülmektedir.Ayrıca çoğul gebeliklerde de mide bulantısı hormonun daha fazla olması sebebiyle daha yoğun olabilmektedir.
Gebelikte sabah bulantısı yaşayan anne adaylarının daha sağlıklı bir hamilelik süreci geçirdikleri ve düşük doğum yapma risklerinin daha az olduğu bilinmektedir. Çünkü sabah bulantısı görülen gebelerin hormon düzeylerinin gayet iyi olduğu tespit edilmiştir.

Çoğul gebeliklerde, hazmedemeyeceği kadar çok yemek, çok yağlı besinlerle beslenmek, ev dışında nasıl pişirildiğini bilmediği yemekleri tüketmek, yeterli beslenmemek, tek besine dayalı beslenmek, hormon dengesinin değişmesi, istenmeyen sabah bulantılarının diğer nedenleridir. Bulantı ve kusmanın şiddeti duygusal nedenlerle artar ya da azalır.

Sabah Bulantıları Bebeği Nasıl Etkiler?
Kilo kaybının yoksa, anne aşırı sıvı kaybetmediyse, daha az şiddetli olan  bulantı ve kusma şikâyetleri bebeğe zarar vermez. 
Ancak çok şiddetli bulantı ve kusma nedeniyle annede görülen sıvı ve elektrolit kaybı fazla dikkate alınmaz ve tedavi edilmezse bebek düşük doğum ağırlıklı dünyaya gelebilir. Ayrıca düşük riski de yüksektir.


Bulantıyı önlemek için neler yapılmalı?
Anne adayları uyanır uyanmaz bulantıyı önlemek için yatağının kenarında bir dilim ekmek veya galeta gibi atıştırmalıklar bulundurmalı.
Yemekleri ağır ağır yemeli ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı
Yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı.
Sindirimi zor beslenmeden kaçınılmalıdır.
Ağır parfümlerden kaçınılmalıdır.
Kafein tüketimi azaltılmalıdır. 
Bol bol dinlenmeli.
Ani hareketlerden ve hızlı hareketlerden kaçınılmalı.

Açık havada düzenli yürüyüş yapmalı.
Protein içeren apertifler ile midenin boş kalması önlenmeli.
Fiziken ve ruhen stresten uzak kalınmalı.
Düzenli uyku uyumalı.
Reflünüz varsa yastığınız yüksek olacak şekilde uyumalı.
Gevşek ve rahat kıyafetler giymeli.
Sabah uyanıldığında ayağa kalkmadan tuzlu kraker ,fıstık ezmesi gibi gıdalar yenilmeli.

Kahvaltıda elma, armut, muz, turunçgiller gibi meyve yenmesi ile meyvelerdeki potasyum bulantıyı önleyecektir.

Günde en az 8 bardak su içerek sıvı elektrolit dengesi korunmalı.
Taze zencefilden bir kaç dilim kesip bir fincan sıcak suya atarak 10 dakika demlenmesini bekledikten sonra çay gibi içebilinir.



ÇOK ŞİDDETLİ BULANTI KUSMALARINIZ VARSA HEKİME KONTROLÜNDE OLMALISINIZ.

 Tekrar görüşünceye kadar esen kalın...


7 Mart 2017 Salı

GEBELİKTE BETA HCG

0 yorum
Beta HCG Rakamlarına Göre Hamilelik Haftası
Beta HCG testi gebelik şüphesinde tanı için kullanılan kan tahlilidir.Bu testin kandaki yükselişi ile hamilelik tanısı konur.

Değerin kaç olduğu ve bunun ne anlama geldiği, anne karnındaki bebeğin kaç haftalık olduğu gibi hususlar anne adaylarının merak ettikleri konulardır.
Sağlık kuruluşunda yapılan  beta HCG testi, güvenilirdir.

Hamilelikte Beta HCG Ne Zaman Yükselir?

Gebelik durumunda, döllenmenin gerçekleşmesinin ardından yaklaşık 8 gün sonra kandaki beta HCG değeri yükselmeye başlar. Gebelik meydana geldiğinde ise hormonun seviyesi 2’ye katlanarak artar. Bir süre sonra bu hız kesilir.

Dolayısıyla yapılan kan testinde hormon değerinin yüksek olması, gebeliğe dair kesin bir veri olur. Gebelik teşhisi konması için bu değerin 5 mIU/ml (miliinternasyonel unite/ml) ve daha üstünde olması gerekir.

Gebelik Haftası Nasıl Hesaplanır?

Kandaki beta HCG değeri gebelik haftası hakkında önemli bilgiler verebilir. Ancak gebelik haftasına dair en kesin bilgiyi yapılan ultrason muayenesi ile öğrenilmesidir.
Son Adet Tarihi(SAT) esas alınarak tahmini gebelik haftası ve Beta HCG değerleri: 
Gebelik Haftası             Beta HCG Değeri
3 hafta                                  5 - 50
4 hafta                                  5 - 425
5 hafta                                  20 - 7300
6 hafta                                  1,080 - 56,000
7 - 12 hafta                          7,650 - 290,000
13 - 16 hafta                        13,300 - 250,000
17 - 24 hafta                       4,000 - 165,000

Testin yapıldığı güne ve kişinin gebelik durumunda bağlı olarak bu değerlerde küçük değişiklikler olabilir.
Bu değerler anne karnındaki bebeğin sağlık durumuna dair bilgi vermez.
Beta HCG sonucu değerlendirmesinde bir diğer kriter ise yumurtlamadan sonra geçen süre gün, en düşük,en yüksek ve ortalama BetaHCGdeğerleridir.
Gebeliğin ilk tanısında yumurtlamadan sonraki ilk 20 gün içinde,gebelik nedeniyle çıkan Beta HCG Değerleri:

En Düşük Beta HCG,  En Yüksek Beta HCG,  Ortalama Beta HCG 
12.gün:   17                                  119                                48 
13.gün    17                                  147                                59 
14.gün    33                                  223                               95 
15.gün    17                                  429                               132 
16.gün    70                                 758                               292 
17.gün   111                                  514                               303
18.gün   135                                1690                              464
19.gün   324                               4310                              1061
20.gün   185                               3279                              1287 


Tekrar görüşünceye kadar esen kalın…

6 Mart 2017 Pazartesi

ÇOCUĞUN YALAN SÖYLEMESİ

0 yorum
Yalan Nedir?
Yalan, insanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür.
Hayatımızda her birimiz yalan söylemenin kötü bir davranış olduğunu söyleriz ama yinede hayatımızın içinde yalanın olduğunu görürüz.

Peki neden yalan söyleriz? Bazen zor durumlarda durumdan kurtulmak için ,bazen insanları kendimize hayran bırakmak için,onları etkilemek için yalan söylediğimiz oluyordur.
Çocukların 7 yaşından önce söyledikleri yalan olarak kabul edilmez.Bunun sebebi 7 yaş öncesi dönemindeki çocukların inanılmaz bir hayal dünyaları vardır.
Gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemedikleri bu dönemde bazı anlattıkları şeyler  ebeveynler tarafından yalan kabul edilir. Aslında çocukların söyledikleri ve anlattıkları kandırma ve yanıltma amacı taşımaz.
O zaman  çocuğumuzun  5 yaşına kadar yalan söylediği endişesine gerek yoktur.
Çocuğa yalan söylediğini söylemek ve bunu kanıtlamaya çalışmak yanlıştır

Yalanın Nedenleri
Baskıcı ve otoriter anne-baba tutumları.
Anne-babanın olumsuz model olması.

Çocuklar özlem duydukları, olmasını istedikleri şeyler için yalan söylerler.
Ailenin, çocuğa üstesinden gelemeyeceği sorumluluklar yüklemesi.
Aile kurallarının çok katı olması.

Çocuğa şiddet uygulanması.
Çocuğun başkalarının hayranlığını kazanmak istemesi.
Örneğin; Arabaları olmadığı halde arkadaşlarına arabalarının olduğunu söylemesi gibi.
Ailenin çocukla olan iletişiminin bozuk olması.
Çocuğun sık sık eleştirilmesi ve başkalarıyla kıyaslanması.
Çocuğun mükemmelliğe zorlanması.

Yalan Davranışı için Çözüm Önerileri
Eğer anne-baba olarak yalan söylememeliyiz, bunu gören çocuğumuz da yalan söyleyecektir.

Beyaz yalanlar bile söylenmemelidir.
Çocuğumuza aşırı tepki göstermemeliyiz.
Ağır cezalar vermemeliyiz.
Çocuğumuzu yalana yöneltecek sorular sormaktan kaçınmalıyız.
Çocuğumuza üstesinden gelemeyeceği sorumluluklar vermemeliyiz.
Çocuğumuza  yeterli ilgi ve sevgi göstermeliyiz.
Yumuşak ve hoşgörülü olmalıyız.

Mahramiyetine ,özel hayatına saygılı olmalıyız
Kurallarımızı çocuğumuzun yaşamını fazla sınırlandırıcı ve baskıcı olabilecek şekilde koymamalıyız.
Çocuğumuzu başkalarına karşı kullanmamalıyız. Mesela evdeyken telefon çaldığında kendimiz için çocuğumuzu kullanıp “yok” dedirtmemiz.
Asla çocuğumuzu başkalarıyla kıyaslamamalıyız.
Çocuğumuzla iletişiminiz iyi olmalı.Çocuklarımız isteklerini, sıkıntı ve kaygılarını bizimle rahatça paylaşabilmelidir.

Çocuğumuza kesinlikle “yalancı” etiketi yapıştırmayalım..
Çocuğumuza doğruyu söyletmek için; "Doğru söylersen ceza vermeyeceğim" dedikten sonra, çocuk doğruyu söyleyince aşırı tepki yalanı pekiştirecektir.
Şiddet uygulamak çocuğumuzda  yalanı pekiştirir.

3 yaşından önce çocuğumuzun yalan söylemesinin hiçbir anlamı olmadığını bilmeliyiz. Çocuk bu yaşta anne babasının kendi kafasından ne geçiyorsa onlarında bildiğini zannederler.


 Tekrar görüşünceye kadar esen kalın...

3 Mart 2017 Cuma

KÜFÜR EDEN ÇOCUK

0 yorum
Küfür nedir ?

İnsanların genellikle kızgınlık, öfke veya engellenme ile karşılaştıklarında kendilerini ifade etmek için kullandıkları kötü kelimelere küfür denir. Çocuklar da bazen öfkesini belli etmek için bazen dikkat çekmek için argo sözler kullanırlar.

Küfür bir davranış bozukluğudur.

Aile içinde küfür kullanılmasa da bazı davranışlarımız çocuklarımızın argoya yönelmesine sebep olabilmektedir. Bazen bu tür yanlış sözler sonrası verdiğimiz tepkiler bu eylemin daha da sık yaşanmasına sebep olabilmektedir.
Yetişkinlerin küfrettiği ortamda çocuk küfür davranışını öğrenebilmektedir.
Yukarıda bahsettiğim gibi bazen çocuklar dikkat çekmek içinde küfür edebilmektedirler. Çocuklar bazı dönemlerde dikkatin kendinde olmasına daha yatkındır. Özellikle bu dönemde dikkat çekmediğini hisseden çocuklar veya olumlu davranışlarıyla çevresindekilerin dikkatini çekemediğini, takdir edilmediğini düşünen çocuk bu kez ters mantık geliştirerek yani olumsuz davranışa yönelerek dikkat çekmeyi deneyecektir. Çoğu kez de başarılı oldukları görülmektedir. Bu sebeple çocuklarımızı ve onların psikolojik ihtiyaçlarının farkında olmak bizim ve onlar için oldukça önemlidir.
Çocuğumuz küfür ettiğinde ani tepki vermemiz ve ya bu durumu düzletmek adına yaptığımız yanlış konuşmalarımız bu eylemin daha da sıklaşmasını sağlayacağını unutmamalıyız.
Çocuk bu durumu ilgisiz kaldığını hissettiği anda tekrarlayacaktır.
Bi kere şunu belirtmek isterim ki ebeveynler olarak sizler küfürlü konuşmalar yapıyorsanız,bunu çocuğunuzdan da göreceğiniz kaçınılmazdır. Çocuklar başka bir etkinlik içerisinde yer alsa bile sürekli ses ve görüntü kaydı yapmaktadırlar. Bunu unutmamalısınız.
Çocuklar öğrenmeye çok açıktır. İyi öğrenmeler açık olduğu kadar kötü öğrenmelere de açık olduğunu unutmamalıyız.
Bazen küfür informal öğrenme dedğimiz istemsiz öğrenme ile gerçekleşir; televizyondan sokaktaki oyun arkadaşları ya da diğer bireylerden bunu duyabilir öğrenebilir.

Peki ne yapacağız?
Klasik bir cümle olarak gelse de yapacağımız ilk iş çocuğumuzla göz teması kurark uygun ses tonu ile ona sinirli olduğu için bu kelimeyi kullandığını, bunun iyi bir ifade şekli olmadığını,öfkesini ifade etmenin başka kelimelerle başka şekillerlede olabileceğini anlatmak gerekiyor.

Küfür Davranışının Nedenleri ?
         Anne-baba veya etrafındaki yetişkinlerin olumsuz rol model olması.
         Dikkat çekme isteği.
         Kıskançlık, öfke gibi duyguların dışa vurum şekli.
         Yetişkinleri şaşırtma isteği.
         Bir savunma mekanizması görmesi.
         Aşırı engellenme.
         Büyüdüğünü ispat etme çabası.
         Ağızdan aniden çıkması.
         Kızgınlık ve öfke durumları.
         Büyüdüğünü bu şekilde ifade etmesi.
         Küfür eden akranları arasında kabul görme isteği.

 Küfür davranışı için alınabilecek tedbirler nelerdir ?
 Örnek olma: Küfürlü konuşmalar yapmamalısınız. Eğer küfürlü konuşmalar ebeveynler arasında var ise kendini kontrol edebilirse çocukta ebeveyni taklit edecektir.
Aşırı tepki vermeme: Küfürlü konuşmada aşırı tepki vermeyip çocuğun dikkatini başka yöne çekmeli
İfade etmede engellememe: Çocuğunuzun öfke ve kızgınlıklarını size ifade etmesine olanak tanırsanız,onu engellemez bastırmazsanız küfre sarılmayacaktır.
Tartışma: Kullandığı kelimeleri bir kağıda yazılarak tanımlanır ve daha sonra tartışılır.
Tehdit ve şiddete başvurulmamalı: Çocuğunuz küfrettiğinde kesinlikle şiddet ve tehdit kullanmamalısınız.Dövmemelisiniz.
Boş vakitlerin kaliteli değerlendirilmesi: Çocuğunuzun boş vakitlerini resim, müzik, tiyatro, spor gibi faaliyetlerle kaliteli geçirmesini sağlayın.
Olumsuz örnek içeriklerinden uzak tutun:Küfür içeren televizyon programlarından, ortamlardan çocuğunuzu uzak tutun.
Hırs, şiddet içerikli oyunlar: Çocuğunuzu hiddetlendiren bilgisayar oyunlarından uzak tutun.
Düşünmesini sağlayın: Çocuğunuz küfrettiğinde ona bu kelimenin anlamını sorun ve sessiz kalın
Bendili kullanın : Çocuğunuzla “sen dili” değil “ben dili” ifadelerini kullanın.
  
Tekrar görüşünceye kadar esen kalın…


2 Mart 2017 Perşembe

MOL GEBELİĞİ 3

0 yorum
Mol gebeliğik kürtajı sonrası takip nasıl olmalı?
Takibin amacı hastalığın GTN'ye dönüşüp dönüşmediğini anlamak ve GTN oluşrsa tedaviye vakit kaybetmeden başlmaktır. 
ANNE HAYATINI KORUMAKTIR.
Gestasyonel trofoblastik neoplazi (GTN) mol gebeliği geçiren gebelerin yaklaşık %10'unda görülür.
Patolojiye gönderilen materyal sonrası tanı kesinleşirse takip süreci başlatılmalıdır.
Teka lutein kistlerinin kürtaj sonrası birkaç haftada geriler ve hyperemesis de kısa zamanda ortadan kalkar.

Tahliye öncesi jinekolojik değerlendirmede uterusun gebelik haftasına göre olması gerekenden daha büyük bulunması, komplet mol olması, ilk ölçülen HCG seviyesinin 100.000'in çok üzerinde olması, hastanın yaşının 40 ve üstü olması mol gebeliği sonrası GTN gelişme riskini artırır.

Mol gebelik kürtajından  sonra yapılan takipte kanda HCG seviyesinin düşmesi gerekir. 
HCG gebeliğin bitmesinden sonra 2-3 günde bir kan miktarı yarıya düşerek azalan bir maddedir. Bu düşme haftalık HCG takibiyle izlenir. Haftalık takiplerde HCG sıfırlandıktan sonra üç hafta daha haftalık inceleme devam eder. Daha sonra 6 ay boyunca aylık, daha sonraki 6 ay da 2 ayda bir olmak üzere bir yıl boyunca HCG ölçümü devam ettirilir.


Neden 1 yıl hamilelikten korunmak gerekiyor?
Kandaki Beta HCG seviyesi GTN gelişimininin takibinde önemli rol oynamaktadır. GTN de Beta HCG seviyesi düşmüyor veya ilk etapta düşse bile tekrardan yükseliyor. Gebe kalındığı anda ortaya çıkan doğal HCG yükselmesi takibi bozmaktadır.Olası bir metastazın gözden kaçmasına sebeb olabilmektedir.
Bir yıllık takiplerde kan HCG seviyesinde yükselme olmaması durumunda takip biter. Kişiye bu aşamadan sonra artık tekrar gebe kalmasında sorun olmayacağı iletilir.

GTN (gestasyonel trofoblastik neoplazi )
GTN gebeliğe bağlı trofoblastik tümör demektir.
Beta HCG takiplerinde ard arda yapılan 3 ölçümde  HCG seviyesinin sabit seyretmesi, seviyenin düşmemesi ya da tekrar yükselmeye başlaması GTN geliştiğini gösterir.
Mol gebelikte kürtaj sonrası kontrol amacıyla çekilen akciğer grafisinde metastaz bulguları gözlenebilir. Böyle bir durumda beklenmeden direkt olarak GTN tedavisine geçilir.
GTN tedavi kemoterapi ile yapılmaktadır.
Eken tanı konması hastalığın başarıyla tedavi edilmesi açısından büyük önem taşır.
* GTN'de çoğalan hücreler selim tabiatlıysa yani iyi huylu ise (invaziv mol tanısı konur.
* Habis özellikli ise yani kötü huylu ise koryokarsinom (koryon tabakası kanseri) tanısı konur.
İnvaziv mol hücreleri koryokarsinom hücrelerine göre nispeten daha yavaş çoğalır ve metastaz yapma olasılıkları nispeten daha düşüktür.
Koryokarsinom'da ise kısa sürede ölümle sonuçlanabilen metastazlar ortaya çıkabilir. Koryokarsinomun diğer bir farkı da normal bir gebelik sonrası da ortaya çıkabilmesidir.
Gelişen GTN'nin selim (invaziv mol) ya da habis (koryokarsinoma) olduğunun ayrımı HCG seviyesiyle yapılamaz. Patolojı sonucu ile yapılır.
GTN geliştiği saptandığında kemoterapi tedavisine geçilir. Vücuttaki muhtemel metastazları ortaya çıkarmak için organlar çeşitli görüntüleme yöntemleriyle taranır ve yaygınlık derecesine göre tek ilaçla ya da birden fazla ilaçla tedaviye başlanır.



Tekrar görüşünceye kadar esen kalın…
 

Bebeğinizin Bakımına ve Sağlığına Dair Herşey Copyright 2016 Tüm Hakları Saklıdır Besikliev.Com